20 Temmuz 2014 Pazar

Süpernova Nedir

Yıldız Patlamaları: Süpernovalar

Süpernova Nedir

Milât'tan sonra 1054 yılında Çinliler gökyüzünde yeni bir yıldızın doğduğunu kaydettiler. Ertesi yıl bu yıldız yavaş yavaş gözden kayboldu. Bugün, Yengeç Bulutsusu olarak bilinen süpernova kalıntısı üzerinde yapılan araştırmalar, bunun 1054 yılında Çin'de kaydedilen süpernova olduğunu göstermiştir.

Süpernova nedir? 

Bir yıldızın hayatında iki önemli faktörün tesiri vardır: Kütle çekim kuvveti yıldızın içerdiği gazı merkeze doğru çekerken, merkezde meydana gelen çekirdek füzyonu ile oluşan basınç gazı dışarı iter. Yıldızın yakıtı bitince kütle çekim kuvveti daha baskın hâle gelir ve yıldızın âni çöküşüne sebep olur. Büyük kütleli yıldızlar, bu âni sıkışma neticesinde şiddetli bir patlama ile uzaya dağılır. Bu patlamalar süpernova olarak bilinir.

Bir yıldızın süpernova şeklinde dağılacağını önceden kestirmek şimdilik zordur. Patlama gerçekleştiğinde ise süpernovanın dağılması o kadar hızlı (2-3 dakika) gerçekleşir ki, astronomların patlama ânını yakalaması neredeyse imkânsızdır. İlk patlamadan sonra şiddetli parlaklık birkaç hafta sürer. Bu hâdise uzaktan yeni bir yıldız doğuşu şeklinde algılanır. Daha sonra parlaklık sönükleşir ve gözden kaybolur. Gökbilimciler bundan sonra süpernovanın kalıntılarını incelemekle yetinirler. Bazı süpernovalarda yıldız tamamen uzaya dağılarak paramparça olur; bazılarında ise, patlamadan sonra bir nötron yıldızı arta kalır. Bunlardan birincisine 1. Tip, ikincisine ise 2. Tip Süpernova denir.

1. Tip Süpernova: Süpernovalar her ne kadar büyük kütleli yıldızların patlaması olarak biliniyorsa da, küçük kütleli yıldızlar da süpernova şeklinde patlayabilir. Hattâ küçük kütleli olanların meydana getirdiği süpernovalar daha parlaktır.


Kütleleri 8 Güneş kütlesinden daha az olan yıldızlar, ömürlerinin sonunda kırmızı bir dev hâline dönüşürler. Kırmızı dev safhasından sonra, yıldızın dış katmanları uzaya püskürür ve kütlesi 0,6 Güneş kütlesine eşit bir beyaz cüceye dönüşür. Eğer bu beyaz cüce üzerine yakındaki büyük bir yıldızdan hidrojen bakımından zengin madde akışı olursa bu, beyaz cüceyi patlayıcı bir karışıma dönüştürür. Beyaz cüce patlayarak, parlaklığı bir milyon güneş parlaklığına ulaşır. Bu tip patlamalara nova denir.

Gökteki yıldızları her ne kadar tek gibi görüyorsak da % 60'ı çift yıldız şeklindedir. Bir çift yıldızdan arta kalan iki beyaz cüce birleştiği durumda mükemmel bir yıldız bombası meydana gelir. Beyaz cücenin termonükleer bir zincirleme tepkimeyle tamamen uzaya dağılmasıyla neticelenen bu çok şiddetli patlamalar, çok uzak gökadalarda bile izlenebilir. Bunlar hep aynı eşik kütlede infilâk ettiklerinden ve patlamada ortaya çıkan enerji hepsi için aynı olduğundan gökbilimciler için standart ışık kaynakları olarak kabul edilir. Birleşen iki cüce kararlılık sınırı olan 1,4 Güneş kütlesini geçtiğinde meydana gelen yeni yıldız, kütle çekim kuvvetinin tesiri ile kendi üzerine çökmeye başlar. Bu çöküş esnasında merkezdeki basınç artar ve termonükleer reaksiyonlar başlayarak iç basıncı artırır. Yıldızın dış katmanı sert olduğundan büyük bir patlama ile bütün yıldız uzaya dağılır. Patlama ile ortaya çıkan kalıntı büyük bir hızla (meselâ 30 000 km/s) genişlemeye başlar. 1. Tip Süpernova patlaması denilen bu enerji salınımı esnasında bir milyar Güneş'ten daha büyük bir parlaklık ortaya çıkar. Başka bir deyişle süpernovanın birkaç hafta boyunca yaydığı enerji, Güneş'in hayatı boyunca yaydığı enerjiden daha fazla olur. Süpernovanın ilk ânındaki şiddeti birkaç hafta sonra azalır. Süpernova genişledikçe parlaklık da orantılı olarak azalır. Nihayetinde bir gaz ve toz bulutu olan nebülöz hâline gelir.


Yıldızın uzaklığına bağlı olarak süpernova farklı parlaklıklarda görülebilir. Yakın süpernovalar Ay kadar büyük ve parlak görünebilirken, uzak süpernovalar bazen parlak, bazen sönük bir yıldız gibi gözlenebilir veya hiç görülmeyebilir.

2. Tip Süpernova: Kütleleri 8 ile 50 Güneş kütlesine sahip yıldızlar, küçük kütleli yıldızlara göre daha hızlı bir değişime uğrayarak nötron yıldızına dönüşür. Bu tür dönüşümlerde yıldızlarda önce hidrojen, sonra sırasıyla helyum, karbon, azot, oksijen, silikon ve demir sentezlenerek nükleer yanmanın bütün aşamaları sergilenir. Demir merkezde olur ve diğer elementler kabuklar hâlinde demiri sarmalar. Yıldızda yakıt kalmadığından çekirdek birleşmeleri de sona erer. Nükleer yanma zincirinin sonu, bu safhada özellikle kararlı bir çekirdek yapısını temsil eden demir elementiyle karakterize edilir. Merkezde yanma bitince demir çekirdek, kütle çekim kuvvetinin tesiri ile kendi üzerine çöker. Demir üzerinde basınç çok fazla olduğundan, demirin elektronları protonları ile birleşerek nötronları oluşturur. Bu işlem çok hızlı gerçekleşir ve aynı zamanda nötrino denilen parçacıklar salınır. Bu parçacıklar kırmızı süper bir deve dönüşmüş olan yıldızın dış katmanları üzerine dışa doğru bir kuvvet uygulayarak, yıldızın dış katmanlarının uzaya savrulmasına sebep olur. Bu hâdise 2. Tip Süpernova dediğimiz patlamadır.

Süpernova kalıntıları
Süpernova kalıntıları radyoaktiftir ve aslında süpernovanın verdiği ışığın büyük bir bölümü radyoaktiviteden dolayıdır. Ayrıca süpernova kalıntıları çok tesirli kozmik ışın kaynaklarıdır. Bu kalıntılar iki şekilde gözlemlenebilir: Proton ve elektronlardan oluşan yüksek enerjili parçacıklar yıldızlar arası gazla etkileştiklerinde, doğrudan gözlemlenebilen gama ışınları ortaya çıkar veya patlama ile ortaya çıkan yüksek hızlı elektronlar yıldızlar arası manyetik alanlarda hızlandıklarında dolaylı olarak gözlenen radyo dalgaları üretilir. Süpernova patlamalarında ağır elementlerce zengin olan ve sürekli genişleyen gazlar kalır. Patlama esnasında çevrede bulunan bol miktardaki nötron sebebiyle demirden daha ağır elementler de sentezlenir. Meydana gelen bütün bu zenginlik yıldızlar arası uzaya püskürtülür. Demir dâhil dünyada bulunan bütün ağır elementlerin süpernova patlaması ile Güneş Sistemi'ne dâhil olduğu düşünülmektedir. Hadid Sûresi'nde geçen "demiri de indirdik" beyanının, süpernova patlamaları ile uzaya dağılan demir ve diğer elementlere işaret ettiği düşünülebilir.

Güneş'in batıdan doğması 
Yakınımızdaki bir yıldız süpernova şeklinde patlarsa acaba ne olur? Gökyüzünde ikinci bir güneş ortaya çıkar. Isı ve ışık olarak Dünya'ya tesiri Güneş kadar veya daha fazla olan bir süpernova patlaması, yeryüzündeki dengeleri alt üst eder mi? Patlayan böyle bir yıldız batı taraflarında zuhur ederse bunu Güneş'in batıdan doğması şeklinde düşünebilir miyiz? Süpernovaların güçlü ışık kaynakları oldukları göz önüne alındığında, bize yakın gökte birkaç hafta boyunca beliren ikinci bir güneşin Dünya üzerindeki tesiri çok büyük olur. Öncelikle gece ve gündüz ortadan kalkar. Dünya'nın ısısı kısa sürede yaşayamayacağımız kadar artar. Buharlaşan okyanus ve denizler yeryüzünü tamamen kaplayacak sellere sebep olabilir. İki güneşin sebep olacağı yerel sıcaklık artışları şiddetli rüzgârları doğurabilir. Birkaç hafta sonra şiddetini kaybeden yıldızın kalıntısı gökyüzünü kızıl sahtiyan (Rahman, 37)* gibi kıpkırmızı yapabilir. Kısacası, Kıyamet âyetlerinde tasvir edilen durumlar yaşanabilir. Her şeyin doğrusunu Allah bilir.

* Gök yarılıp kızıl sahtiyan gibi kıpkırmızı bir güle dönüştüğünde öyle müthiş işler olacak ki! (Suat Yıldırım)
Kaynaklar:
- Silk, Joseph; (Çev: Murat Alev), Evrenin Kısa Tarihi, TÜBİTAK popüler bilim kitapları, Ankara-Ağustos 2000
- Zeilik, Michael; Astronomy (The evolving Universe), John Wiley & Sons Inc., New york, 1994 (7th edition)
- Yazır, Elmalılı Muhammed Hamdi. Hak Dini Kur'ân Dili.
- http://chandra.harvard.edu/press/01_releases press_011001.html
- http://www.nasa.gov/mission_pages/chandra/multimedia/photo10-173.html
- http://www.nasa.gov/mission_pages/chandra/multimedia/photo10-132.html

Tarık Yıldızı süpernova olabilir mi?
Süpernova ile ilgili bilgiler, Tarık Sûresi'nin ilk âyetlerini hatırlatıyor: "Göğe ve "Tarık'a" kasem ederim. Tarık, bilir misin nedir? O pırıl pırıl parlayan bir yıldızdır." Geceyi delip parlayan bir yıldızın süpernova olması ihtimali her zaman vardır. Birinci ayetteki Târık ve üçüncü ayette geçen necm-i sâkıb kelimelerine Elmalılı Tefsiri'nde şu manâlar verilmiştir:

TARIK, "gece gelen", geceleyin gelip kapı çalan veya gönül hoplatan ziyaretçi manâsını ifade eder. Geceleyin ortaya çıkıp göze, gönüle çarpan her şeye, hatta hayalî görüntülere dahi târık denilmiştir. NECM-İ SÂKIB, "delen yıldız" demek olup ışığının kuvvetinden dolayı karanlığı deliyor gibi görünen her parlak yıldıza denir. Nitekim aynı manâ ile şihaplara yani kıvılcımlara veya akan yıldızlara da "sâkıb" denilir.
"Tarık, bilir misin nedir?" şeklinde bir sorunun İlâhî beyanda yer alması elbette Tarık'ın ehemmiyetini gözler önüne sermek içindir. Tarık Yıldızı diğer yıldızlar gibi gökte her zaman bulunsaydı, kimsenin dikkatini çekmezdi. Geceleri müşahede etiğimiz normal yıldızlar âniden parlamazlar. Ayette 'o pırıl pırıl parlayan bir yıldızdır' veya 'karanlığı delen yıldızdır' denmesi, onun diğerlerinden farklı olduğuna işaret etmektedir. Çok uzaklarda bulunan yıldızların ışıkları bize kolayca ulaşmaz. Fakat binlerce ışık yılı uzaklıktaki bir yıldız, süpernova şeklinde patlarsa ışığı elbette o kadar uzak mesafeleri delip bize parlak gözükecektir.

Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) Doğumu:
Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) dünyayı teşrif ettikleri gece meydana gelen harikulâde hâdiselerdem biri de bir yıldızın doğmasıydı. Yıldızların hayat serencameleri göz önüne alındığında hiçbir yıldız birden ortaya çıkıp parlamaz. Milyonlarca yıllık bir değişim sürecinden sonra yavaş yavaş parlar. Efendimiz'in doğumunu müjdeleyen yıldız olarak kaynaklarımızda geçen hâdise bir süpernovanın o sabah görünmesi olabilir mi?
Resûl-i Zîşan'ın meşhur şâiri Hassan bin Sâbit (ra) anlatıyor:

"Ben sekiz yaşlarında var yoktum. Bir sabah vakti, Yahudi'nin biri 'Hey Yahudiler!' diye çığlık atarak koşuyordu. Yahudiler, 'Ne var, ne yırtınıyorsun?' diyerek adamın başına üşüştüler. Yahudi şöyle haykırıyordu:
'Haberiniz olsun, Ahmed'in yıldızı bu gece doğdu. Ahmed bu gece dünyaya geldi.'
İbni Sa'd'ın naklettiği konu ile ilgili bir rivâyette ise Mekke'de oturan bir Yahudi, Allah Resûlü'nün doğdukları gecenin sabahı Kureyşlilerin karşısına çıktı ve sordu:

'Bu gece kabilenizde bir oğlan çocuk doğdu mu?'
Kureyşliler, 'bilmiyoruz' cevabını verince, adam sözlerine devam etti. 'Varın, gidin, soruşturun, arayın; bu ümmetin peygamberi bu gece doğdu. Sırtında alâmeti var.'
Kureyşliler soruşturdular ve gelip Yahudi'ye haber verdiler:

'Bu gece Abdullah'ın bir oğlu dünyaya geldi, sırtında bir nişan var.'
Yahudi gidip peygamberlik alâmetini gördü ve aklını kaybetmişçesine şöyle haykırdı:
'Peygamberlik artık İsrâiloğullarından gitti. Kureyşlilere öyle bir devlet gelecek ki, haberi doğudan batıya kadar ulaşacaktır."

0 yorum:

Yorum Gönder